Bir şeyi çok mu istiyorsun? Olmuyor mu? Olması için ne yapıyorsun peki? Ya da oldu ama istediğin gibi mi olmadı? Nerede yanlış yaptın da öyle oldu?
Şimdi sözlerime kulak ver.
Hayatın her anı geleceğin temel taşlarını inşa eder. Attığımız her adım, verdiğimiz her karar, yarının şekillenmesine katkıda bulunur. Bugünü, sahip olduğumuz tek gerçek zaman dilimi olarak değerlendirip bilinçli yaşamak buradaki yolculuğumuzda sorumluluğumuzdur.
Hayat bir inşa sürecidir. Her gün, bu yapının bir tuğlası gibidir. Bugün ektiğin tohum, yarın önce tomurcuk, sonra meyve verir. Yaptığın iyilikler, verdiğin kararlar ve ortaya koyduğun gayretler geleceğinde iz bırakır. Bu bağlamda, Allah’ın bize sunduğu nimetlere tefekkürle yaklaşmak ve her anı değerlendirmek çok önemlidir. Çünkü “Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!” (Ankebût 29/64) ayetinde buyurduğu gibi bizim yeni bir hedef belirlememiz, aslında yeni bir oyuna başlamaktır. Bu oyun sahası, sınavlar, samimiyet ölçümleri, seviye tespit imtihanları ile doludur. Bugünü anlamlı kılmak elimizdedir. Geçmişi değiştiremeyiz, geleceği tam anlamıyla kontrol edemeyiz. Fakat şimdiki an, bizim sorumluluğumuzdadır.
Hedeflerimize ulaşmak için sabır ve kararlılıkla çaba sarf etmemiz gerekir. Ancak bu çaba, sadece dünyevi başarılar için değil, aynı zamanda tekamülümüz için de gereklidir. Bugünü Yaradan'ın sunduğu bir fırsat olarak görmek hem bu dünyada hem de ahirette başarının anahtardır. Her yeni günü bir inşa fırsatı olarak kullanıp bu oyunda yerimizi bulabiliriz.
Allahû Teâlâ çok iyi bir öğretmendir. İnsanın, bir mevzuyu, bir olayı, bir konuyu sarsılmaz şekilde tam ve doğru olarak öğrenmesini ister. Çünkü kulunu çok sever; kulunun aynı yanlışa tekrar tekrar düşüp üzülmesini istemez. Ve biz âciz kullar, “Allah’ım ben neden bunu sürekli yaşıyorum, neden hep bunlar beni buluyor? Ben doğru cevabı verdiğime inanıyorum” deriz. İşte asıl oyun, bunu söylediğimizde başlar. Bunun adı “samimiyet testi”dir.
Bizler görevimizi yerine getirmediğimiz sürece sürekli bir oyun başlar. Alışveriş yaptığımızda, kasiyer bize para üstünü fazla verdiğinde, Allah orada bizim ne yapacağımızı sınar. Paranın fazla olduğunu söyleyip iade ettiğimizde, iki nesil sonraki torunumuzun bir kazadan sağ salim çıkmasına vesile olabiliriz. Aslında ne yapıyorsak kendimize yapmış olmaktayız. Bu açıdan düşündüğümüzde kimse gelip, hayatımızı mahvetmemekte, bize yanlış yapmamaktadır; biz kendi hayatımızı zora sokmaktayız, hayatımızı mahveden biziz.
Burada en önemli olan nokta, Allah’la doğru bağlantıyı kurmak, herkesin bir oyuncu ve aracı olduğunu anlamaktır. Bunun farkına vardığınız ve anladığınız zaman, rahatlayacaksınız.
Her adım yeni bir hikâye yazar. Hayat böyle ilmek ilmek dokunur.
Gelecek her gün, bugünün eseridir. Çok istediğin her şey, yeni bir oyun olur.