Pek çoğumuz günlük hayatlarımızda dengeden, itidalli olmaktan bahsederiz. Bir parlayıp bir gülen insanlar için “Ne kadar dengesiz...” diye söyleriz, dengeli beslenmeyi önemseriz, davul bile dengi dengine deriz... Peki dengeyi ve itidalli olmayı nasıl sağlayabiliriz? Bu yazımda dengeli olmaktan ve her şeyin kendi cinsiyle dengelendiğinden biraz bahsetmek istedim.
Denge veya itidal, “iki aşırı tutum ve davranış arasındaki orta yol” şeklinde tanımlanmakla beraber “orta halli, ölçülü ve ılımlı olma, soğukkanlılık, düzgünlük, doğruluk” olarak da ifade edilmektedir. İtidal, kavramsal olarak bakıldığında mizaç, karakter ve ahlâkta aşırılıklardan uzak olmaktır. Aynı zamanda itidal, birbirine zıt ve karşıt iki taraf arasında biri diğerine galip gelmeyecek ve ağır basmayacak, biri diğerinin hakkına tecavüz etmeyecek şekilde dengeli olmak demektir. Örneğin, madde ile mânânın, birey ile toplumun, hayal edilen ile gerçeğin birbirinin sınırlarını aşmaması bunun gibidir. Tüm bunlar arasında dengenin sağlanması demek, ifrat ve tefrite kaçmadan bunlardan her birine gerektiği ve layık olduğu kadar yer verilmesi, her birine hakkının en doğru ölçüde verilmesi demektir.
Allahû Teâlâ, yarattıklarında ve bütün işlerinde tam bir denge koymuştur. Âleme baktığımızda, Ay ve Güneşin, gece ve gündüzün, gezegen ve yıldızların, gecenin ve sabahın, sıcağın ve soğuğun, kurunun ve ıslağın tam bir ölçü ve dengede olduğunu görürüz. Hiçbiri bir diğerinin sınırını aşmaz.
Bizler bu dünyaya kendimizi dengelemeye ve tamamlamak üzere gelmiş olsak da dengelememiz gereken şey sadece kendimiz değilizdir. Bizler bir hedefe yönelik hamle yaptığımızda bu içeriye de hizmet etmiş olur. Diğer bir deyişle insan bir kuralı ihlal ettiğinde onu döngüsüne ve denge sistemine eklemiş olduğu için, aynısını değişik bir versiyonunda tekrar yaşar. Örneğin yere attığınız bir çöp bile bir gün size çöp dağı olup geri dönebilir, başkasına engel olmasın diye yoldan kaldırdığınız bir taş ileride size iş kapısı olarak açılabilir. Denge ve döngü hali böyle bir şeydir. Dolayısıyla sınavınız en iyi bildiğiniz yerden gelir. Ve her şey kendi cinsiyle dengelenir.
Yapılan yanlış bir hareket, başka bir yöntemle dengelenemez mesela. Aile içinde sürekli sinirli olan, öfkesini kontrol edemeyen biri, önce davranış düzeltmek yerine şöyle sorar: “Estağfirullah çeksem öfkemi yenebilir miyim?” Oysa bu kişinin iyileşmeden yaptığı tüm hamleler, sadece beklemeye alınır. Kişinin çevresindeki insanlarla bir davranış problemi varsa bunu kendi cinsiyle iyileştirmesi gerekir. Yani kişi burada sorun yaşadığı insanlarla davranış iyileştirme yoluna gitmeli, gerçek hamleye geçmelidir. İşte o zaman “bekleyen” Estağfirullahlar da ona destek olur ve kapılar birer birer açılmaya başlar... Allahû Teâlâ da önce çabaya bakar.
Başka bir örnek verelim. Safravî mizaçlı, yerinde duramayan hareketli bir çocuğun dengesi, bazen bir kedi beslemek olabilir. Buradaki ortak denge unsuru her ikisinin de bir masumiyeti olması ve yanlış ile hata kavramlarını tam olarak bilememeleridir. Ve bir yetişkinden ziyade bir kedi, bir çocuğa daha çok ulaşabilir.
Sevgi Nasıl Dengelenir?
Sevgi açlığı olan kişi daha çok iyilik yaparak, daha fazla fedakârlık yaparak, başkalarına daha verici davranarak bunu çözemez. Başkasından görmediği sevgiyi, başkalarına verici davranarak almaya çalışmak, dengeli bir davranış değildir. Çünkü her iki eylem de birbiriyle aynı cinsten değildir. Sevgisizliğinin problemini başka bir şeyle geçmeyeceğinin farkına varan kişi, artık sevilmeyi kabul etmeye başlamış demektir. Çünkü bir insan, ancak başka bir insanla dengelenir.
Her Şey Kendi Cinsiyle Dengelenir
İnsan duyduklarının acısını konuşarak çıkartır, hissettiklerinin acısını hissettirerek çıkartır. Karşı taraf size kendinizi “yetersiz” hissettiriyorsa, onunla konuşarak bu işi çözemezsiniz. Karşı taraf size bir his ile ulaştıysa, siz de ona hisle ulaşmalısınız. İşte o zaman kelimelere gerek kalmaz.
Bizler farklı anahtarı farklı kilide soktuğumuz için kapıda kalıyoruz.
Allah, bizlere doğru kapıda, doğru anahtarı seçebilecek idrakı versin, bu yolculuktaki hak edişimizle daha iyi bir denge hesabı yapabilmek için hizmete devam ettirsin...
Zeynep Işık Büyükbay