Hırs size neler yaptırabilir, hiç düşündünüz mü? İnsanlar hırsları uğruna neler yaşıyorlar dikkat ettiniz mi? Hırs ne demektir sizce? İnsan neden hırs sahibi olur?
Tüm bu soruların yanıtlarını gelin birlikte bulmaya çalışalım bu satırlarda...
Hırs, insanda bulunan duygulardan ve psikolojik zaaflardan biridir. Hırsın kelime anlamı; aşırı istek, açgözlülük, bir şeye rağbetin çok artması, aşırı tutku, öfke, kızgınlık, saldırganlık, bir şeye aşırı tutunmak şeklinde sayılabilir. Psikolojik yönden değerlendirildiğinde doymak bilmeyen bir açlık, sınırsız bir tatminsizlik durumu şeklinde ifade edilmektedir.
Hırs aynı zamanda bir iş ve durumda sonuç odaklı olmaktır. Daha güzel olmak için hırs yapan birinin her sene estetik operasyon geçirmesi, öğrenim görmeyi değil sadece diploma ve etiket sahibi olmayı isteyen birinin her türlü yola başvurarak diplomayı alması, dükkân açan birinin sırf daha çok para kazanmak için hile yapması, eksik, hatalı, bozuk mal satması gibi birçok örnek ne yazık ki hırs sonucu olur.
Peki neden? İnsan niçin sonuç uğruna kendinden ve çevresinden çalmaya başlar?
İnsan neden hırsları uğruna hayatının “hırs”ızı olur?
Öncelikle şuna bakmamız gerekir: Sonuç odaklı olunması gereken hangi durumlar var?
At yarışı, piyango, şans oyunları, elektronik oyunlar, borsa ve benzeri durumlar...
Peki kimler burada? Çoğunlukla ya eğitimsiz, ya eğitilmemiş ya da eğitimli olduğu halde kısa yoldan çok para kazanmaya yani kolay yoldan sonuca odaklanan kişiler var...
Bir koşu maratonunu düşünelim. Yarıştaki üç atletten biri düşüp yaralansa, diğeri ona yardım etse, bir diğeri de ipi göğüslese yarışı kazanan aslında ipi göğüsleyen değil; düşen sporcuya yardım edendir. Bunu yarışı seyreden bütün izleyicilere de, kişinin kendisine de sorsanız aynı cevabı alırsınız. Çünkü burada bir kalite ve süreç söz konusudur.
Gelelim aynı kelime kökünden gelen hırsızlık kavramına... Hırsız, başkalarının parasını, eşyasını, malını vb. çalan kişidir. Hırsızlık suçu, günümüzde insanlığın mülk ediniminin artmasıyla birlikte çeşitlenerek artan ve işlenen suçların içinde de en fazla ön plana çıkan bir suç türüdür. Hırsızlık eyleminde de tıpkı hırs kavramında olduğu gibi aynı problem yani sonuç odaklılık vardır. Neticede bir hırsız için en önemli şey, sahip olmaktır, nasıl hangi yolla olacağının önemi yoktur.
En acısı da insanların kendilerini hırslı olarak tanımlarken “hırsız” olarak ifade edememeleridir. Halbuki hırsız bir defa çalmışsa hırsızdır; hırslı bir kişi ise her zaman hırslıdır ve kendinden çalmaya devam etttiğini bilmez...
Hırslı insan, sonuç odaklı gittiği yolda farkında olmadan oyunun içine girmiş olur, başlangıçta mutlu gibi gözükse de aslında başına geleceklerden habersizdir. Hırslı insanın, bir hırsız gibi, çoğunlukla irtibatta olduğu birçok kişiye zararı dokunur. Tıpkı bulaşıcı bir virüs gibi... Örneklendirmek gerekirse çok hırslı bir lokanta işletmecisini ele alalım. Daha çok para kazanmak için hem personeline hak ettiği ücreti vermemekte, dükkânının temizliğini vb. önemsememekte hem de çok düşük kalitede ürünleri müşteriye sunmaktadır. Böyle bir lokantada yemek yiyen müşteri hasta, çalışan personel de mutsuz olur. Bir kişinin hırsının esiri olup sonuç odaklı hareket etmeyi sürdürmesinin, lokantaya gelen müşterilerden, servis yapan garsonuna kadar zararı vardır. Ve bir gün bir bakmışsınız, lokantanın yerinde yeller esiyor, kapatmış gitmiş, belki de işletme sahibinin ailesi dağılmış...
Aşırı hırs sahibi insanlar eninde sonunda bazen isteyerek, bazen de çok kayıp vererek öğrenirler hırs odaklı yaşamanın aslında kendi hayatlarından çaldıklarını... Çünkü yasa bu. İyi ki bu...
Hırs, kişiyi kör ve sağır eder, gönlünü karartır; sabır, şükür ve kanaat içinde içinde yaşamasına engel olur. Burada ayırt edilmesi gereken bir önemli nokta da hırs ile azim, gayret, çaba gibi davranışların karıştırılmaması gereğidir.
Öyleyse nefsinize yenilip kendi hayatınızın hırsızı olmayın;
Hırslarınıza kendinizi çaldırmayın.
Zeynep Işık Büyükbay