Demiri talep ediyorsanız, mıknatısa dönüşmeniz gerekir.
Talep etmek, hedeflemek, dua etmek, dilemek, istemek... Her biri, birbirlerine benzerlik gösterir. Bir şeyi istiyor veya hedefliyorsanız bunun için sadece “Sınavı kazanmak istiyorum”, “Evlenmek istiyorum” “Kendi evim olsun istiyorum” demeniz yetmez. İlahi sistem, hareket temelinde çalışır; hareket olmadan sonuç almak çok zordur.
Bunu bir örnekle açıklayalım: Evinize misafir gelmesini istiyorsanız, sadece “Misafir gelsin” demezsiniz. Diğer bir ifadeyle “Benim evime misafir gelmiyor, misafir ağırlamak istiyorum” diyen bir kişinin şöyle davranması gerekir: Misafir gelecekmiş gibi evini temiz tutması, misafir gelecekmiş gibi mutfağının düzenli olması, yemek yapılmış olması... Yani eve beklenen misafir için, önce evde bu anlamda bir harekete geçilmesi gerekiyor. Bu yasayı doğru algıladığımızda, hayatımızdaki birçok şeyin sadece bizim hareket çekimimizle bize yaklaşacağını fark ederiz.
Oysa şunu unuturuz: Bir şeyi istediğimizde ona doğru gitmek yerine, onun bize gelmesini bekleriz. Aslında tam tersidir, gittiğimiz şeyi kendimize çekeriz. Kendimize doğru çekebilmek için bu çekim gücümüzün kuvvetlenmesi gerekir. Çekim gücünün artması da istediğimiz şeyin frekansına girdiğimiz zaman, onun bize doğru yaklaşmasıyla olur.
Misafir örneğine geri dönecek olursak, evin temizliği, yemek ve ikramlıkların olması, evin düzeni, dekorasyonu vb. hepsi aslında o evi misafire layık hâle getirmiş ve aynı zamanda misafir gelmesi için onun frekansına girmiş demektir. Sonrasında ise, ev sahibi, misafir gelmişçesine o hazzı yaşar. İlerleyen günlerde de misafir, gelir. Kişi, misafir gelmeden, misafir geliyormuş gibi yaşadığında, misafirin gerçekten gelmesi, onun için hazza, berekete, bolluğa dönüşür.
Aynı durum, yoklukta varlık içindeymiş gibi yaşamak için de geçerlidir. Maddi zorluk çeken kişi, paraya layık olduğunu, parayı nasıl kullanacağını bilen biri olduğunu, parası olduğunda yedirip içirmeyi seven biri olduğunu düşünerek, zihnen ve bedenen bunu yaparak, elindeki imkânlarıyla misafir ağırladığında, para döngüsü ona akmaya, rızık ve bereketi açılmaya başlayacaktır. İşin sırrı, varmış gibi o lütfu ve zerafeti üzerinde taşıyabilmektir.
Aynı durum evlenmek isteyenler için de geçerlidir. Evlenmeyi düşünen biri, evlilikle ilgili stratejileri zor bulur. Oysa, nasıl biriyle evlenmek istiyorsa, onunla evlenmiş gibi yaşayarak, ev içerisinde tatlı dilli güleryüzlü olarak, anne babasıyla iyi geçinerek, evin düzeniyle temizliğiyle ilgilenerek, kendi bakımına özen göstererek yaşayabilir. Bunları yaparken de başkalarının vazifelerini ellerinden almadan, yaptıklarının farkında olarak yapması, o kişiyi evliliğe hazır hale getirecektir. Tüm bu hazırlık süreci ile birlikte onun enerjisi ve ruhaniyeti de mutlaka dışarıya yansıyacaktır.
Bir şeyi elde etmek istediğinizde, bir şeye ulaşmayı hedeflediğinizde ona uygun hazırlık içinde olmayı doğru algılamak gerekir. Bir iş kurmak istiyorsanız, hemen gidip ofis tutup, mobilyalar satın almadan önce, o işi, evden yürütüp yürütemeyeceğinize bakın. Yani önce şirket kurmaya hazır ve layık hale gelin.
Çünkü sistem, siz ona bedenen, ruhen ve zihnen hazırlandığınızda, size doğru gelir. Demiri talep ediyorsanız, mıknatısa dönüşmeniz gerekir.