İSTEK Mİ İHTİYAÇ MI?

İSTEK Mİ İHTİYAÇ MI?

İSTEK Mİ İHTİYAÇ MI?

İçinde yaşadığımız çağ, bizlere sürekli bir şeylerin eksik olduğunu vurguluyor, bir şeyleri satın almamız gerektiğini söylüyor ve ihtiyacımız olsun olmasın bizi tüketmeye sevk ediyor…

İnsan, Arapça kökenli bir kelime olup “yakınlık, yaklaşma duygusu” anlamına gelmektedir. Aynı zamanda unutan manasına gelen “nisyan”dan gelir. Söz konusu yaklaşma ve yakınlaşma duygusu gerek insanın hemcinslerine gerekse de Allah’a yakınlaşmasını ifade etmektedir. Bu noktada insanın yaradılış gereği olarak gereksinim duyduğu şeylerden biri, bir arada yaşamdır. İslam’a göre insan; beden ve ruhtan oluşan, düşünen, bilinçli, ilim ve iman sahibi bir varlıktır. İnsan; Allah’ın yeryüzüne lütfettiği, üstün yapıcı yeteneklere sahip ancak biyolojik yapı bakımından zayıf olan bir varlıktır.

İhtiyaç kavramı da insan kavramı gibi Arapça kökenli olup “hacet” kökünden gelmektedir. Türk Dil Kurumu sözlüğünde hacet kelimesi, “herhangi bir şey için gerekli olma, gereklilik, lüzum” olarak ifade edilmiştir. İhtiyaç kelimesi ise “gereksinim, güçlü istek, yoksulluk, yokluk” olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla ihtiyaç kavramı, zarurilik ve gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır; onun eksikliğini çok fazla hissedilebilmektedir. İnsanın ihtiyaçları  zamana, mekâna, içinde yaşadığı toplumun dinamiklerine ve değerlerine göre değişebilmektedir.

İstek ise Türk Dil Kurumu sözlüğünde “bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk” ve “belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu” olarak tanımlanmaktadır. Görüldüğü üzere ihtiyaç tanımının aksine istek kavramının tanımı içerisinde herhangi bir zarurilik ve gereklilik söz konusu değildir.

İhtiyaç ve istek, kavramsal yönden birbirlerinden farklıdır. Bir ihtiyacın olabilmesi için belli bir gereksinim olması, bunun bireyin tercih ya da düşüncesine bağlı olmaması söz konusudur.  Bu yönü ile ihtiyaçlar nesneldir. İstekler ise özneldir; kişinin tercih ya da düşüncesine bağlıdır ve nesnel olan ihtiyaçlardan bu yönü ile ayrılmaktadır.

Şimdi düşünelim. Neleri istek, neleri ihtiyaç olarak algılamaktayız?

Öncelikle bir şeyin gerçekleşmesi ve yol alabilmek için ona “açlığın”ın olması gerekmektedir. Hepimiz karnı aç olan misafiri ağırlamanın kolay, tok misafiri ağırlamanın daha zor olduğunu biliriz. İlahi sisteme baktığımızda, insanın açlık halinde daha marifetli ve insanî olduğunu görmekteyiz. Tokluk hali insana yapmayacağı şeyleri yaptırır ve bunu da normal gösterir. Kişi, “Niye çalışayım ki, niye öğreneyim ki, niye evleneyim ki? ...” şeklinde düşünmeye başlar; çünkü açlığı yoktur. Ego, açlık olmadığı zaman size istekleriniz yönünde, açlık olduğu zaman ise ihtiyaçlarınız yönünde harekete geçirir. Bu yüzden bir şeyin istek mi, ihtiyaç mı olduğuna karar vermeniz ve ona göre davranmanız çok önemlidir. İhtiyaç, yaşamda sizi uygun tutacak tüm gerekliliklerdir. Örneğin su ihtiyaçtır, çay ise istektir. Biri hayatta tutar, diğeri sizin isteğinize bağlıdır.

Son olarak başkalarının her dediğini yaparak denge sistemini kuramazsınız. Bu denge alma-verme dengesidir. Öncelikle sizden istenen istek mi, ihtiyaç mı bunu ayırmanız gerekir. Sizden istenen “ihtiyaç” ise yapın ama tüm isteklerini karşılayarak karşınızdaki insanı zalimleştirmeyin. Onların ihtiyaçlarını karşılayın, isteklerini değil.

Ve siz bir şey istediğinizde kendinize tekrar tekrar sorun: Gerçekten ihtiyacınız mı var yoksa nefsinizin isteğine mi uyuyorsunuz? Aklınıza bir istek geldiğinde ilk önce ne yapıyorsunuz?

Etiketler: #istek #ihtiyaç #gereksinim #gereklilik #ego #nefs #açlık #zaruri #hacet #lüzum #yokluk #arzu
Ağustos 12, 2024
Listeye dön