Sınırlarımızı biliyor muyuz? Sınırlarımız nerede başlıyor, nerede bitiyor? İlişkilerimizde sınırlarımızı nasıl koruyabiliriz?
İnsanın kendini tanıması, anlamlandırması ve konumlandırması, hayat yolculuğunun en önemli basamaklarından biridir. Bu yolculukta sınır çizmek, hem kişisel gelişim hem de manevi olgunluk için kritik bir rol oynar. Sınırlar, kim olduğumuzu, neyi kabul ettiğimizi ve neyi reddettiğimizi belirler.
Peki, neden sınır çizmeliyiz ve bunu nasıl yapabiliriz?
Sınırlarımızın olması tavrımızın olmasını, tavrımızın olması duruşumuzun olmasını getirir. Sınır, bir şeyin başlangıç ve bitiş noktasının belirli olduğu alandır; bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgidir. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yerdir, limittir, haddir.
Hemen bir örnek verelim. Diyelim ki tatile gittiniz ve kalacağınız otelin resepsiyonundan odanızın anahtarını istediniz. Ve görevliye sordunuz: “Odam nerede acaba?” Burada bu soruyu sorarak aslında size ait olanı, size mahrem olanı, sınırınızı sormuş oluyorsunuz. Dolayısıyla size ait olan yeri bilmek ve belirlemek istiyorsunuz. Bu örnekteki gibi nesnel olduğu kadar soyut anlamda da sınırlar mevcuttur ve bu sınırlar bizi biz yapar.
Sınırlarımız neden önemlidir? Çünkü sınırlar aşıldığı zaman insan ister istemez reaksiyon gösterebilir, aniden öfkelenebilir, içine kapanabilir, yeme ataklarına girebilir, uyku düzeni bozulabilir, sosyal hayata adapte olmada problem yaşayabilir, ilişki kurmada zorlanabilir. Ruhsal sınırlar aşıldığı zaman zihinsel ve fiziksel anlamda insan tepkiler verir. İnsan, sınırlarının aşıldığını fark edemeyip kendini koruyamadığında bazı rahatsızlıklar yaşayabilir. İşte tüm bu sebeplerden dolayı sınır çizebilmek, hayattaki önemli noktalardan biridir.
Evinizin sınırı, sokak kapınızdır. Evinizin içindeki sınır odanızın kapısıdır, odanızdaki sınrı mahremiyet alanınızdır. Her yerin belli başlı alanları vardır. Ruhsal sınırlar, sizin bir duruş sergilemenizle, önceliklerinizin olmasıyla başlar.
İnsan önce kendine faydalı olabilmeli ki başkalarına da fayda sağlayabilsin. Eğer kişi kendinden önce başkalarının hayatlarını öne alırsa, “onlar mutlu olsun bana yeter” derse, sürekli fedakârlık gösterirse kendi sınırlarını da aşmış olur. Kendi sınırlarını bilmek, insanın kendini tanımasının ve korumasının bir yoludur. Sınırlar, bizi zararlı etkilerden korur ve bir anlamda güvende hissettirir.
Sınır çizmek, aynı zamanda ruhsal ve fiziksel sağlığı korumaktadır. Aşırı yüklenme, stres ve tükenmişlik gibi olumsuz durumlardan kaçınmamıza yardımcı olur. İbn-i Sina, "Sağlık, hem bedenin hem de ruhun dengesiyle mümkündür" diyerek, sınırların bu dengeyi sağlamada önemli olduğunu vurgular. Sağlıklı sınırlar, ilişkilerde dengeyi ve saygıyı getirir. Sınırlarını belirleyen insanlar, başkalarıyla daha sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurarlar.
Nasıl Sınır Çizebiliriz?
- - Kendini Tanımak ve Kabul Etmek : Sınır çizmenin ilk adımı, kendini tanımak ve kabul etmektir. "Mevlana, kendini bilmek, bütün bilgeliklerin başlangıcıdır" der. Kendi ihtiyaçlarımızı, değerlerimizi ve sınırlarımızı bilmek, bu sürecin temelidir.
- - Net ve Kararlı Olmak : Sınırlarımızı belirlerken net ve kararlı olmalıyız. Hz. Ali (ra), "Kararlılık, kişinin kendine olan saygısının göstergesidir" demiştir. Kararlı olmak, sınırlarımızın başkaları tarafından anlaşılmasını ve saygı görmesini sağlar.
- - Hayır Diyebilmek : Hayır diyebilmek, sınır çizmenin önemli bir parçasıdır. Hayır diyebilmek, kendi ihtiyaçlarımızı ve sınırlarımızı korumamıza yardımcı olur. Peygamber Efendimiz (sav), "Kendin için istediğini başkası için de iste; kendin için istemediğini başkası için de isteme" diyerek, sınırların önemini vurgulamıştır.
- - Kendi İhtiyaçlarını Önceliklendirmek : Kendi ihtiyaçlarımızı önceliklendirmek, sınır çizmenin bir başka yoludur. Kendimize değer vermek, manevi gelişimimizin bir parçasıdır. Bu, ibadet, dinlenme ve kişisel gelişim için zaman ayırmayı içerir.
Allahû Teâlâ, Maide sûresinin 87-88. âyetlerinde müminlere yönelik temel uyarılarda bulunmakta ve şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah'ın size helâl kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı aşmayın! Muhakkak ki Allah haddi(ni) aşanları sevmez.